^^

16 Nisan 2016 Cumartesi

tırnak izleri

hecelere hapsedilmiş duyguları; 
tırnakları kırılıncaya, 
parmak uçları kanayıncaya kadar arşınlarmış duvarları. 

aynı gökyüzünü kapatan, 
farklı tavanların altındaki 
yüzlerce tutsak kişi... 
kimi tanrıya dua eder 
kimi sevmez onu, bunları yaşadığı için. 

tanrı tanımaz biriyse o 
ne yapmalı dersin? 
karışık saçları altındaki zihni, 
açar mıydı kilitleri 
hür bırakır mı, sahipsiz hisleri? 

gökyüzünün üstüne geçirilmiş siyah kareli hayatlar, 
karanlığa işlemiş, kırmızı şeritli kadınlar. 
yaralar geçer, 
tırnaklar uzar. 
ya terk eyler o bedeni, duygular 
ya da özgürce yaşar

Günahkâr Dua


 kara tahtaydı bedenim
ve sen de tebeşirim 
üzerimde arzuyu anlatırcasına kayan tenin 
sonsuzluğa inandırmaya çalışırdı 
nedeni; 
bir hayalperestin, üzerine en çok düştüğü hayali... 





kömürün ateşe sarılışındaki şehveti 
andırırdı 
birkaç saat içinde 
korlanarak 
ateşinde bitişimi. 








şimdi 
günahkâr dudaklarımla yalvarıyorum, 
tanrım! 
tanrım lütfen kavuştur bedenlerimizi 
bıktım sevişmelerimize 
sıralamaktan dizeleri.