Yıllardır buralarda değilim. Artık kimsenin de burayı hatırladığını sanmıyorum, sorun değil. Başladığım zamanki gibi kendi yağımda kavrulmaya dönüyorum. Edebi kaygı gütmeden ve şiir defteri gibi davranmadan kullanma düşüncelerindeyim.
Bir yerlerde sıkılırken karaladığım düşünce akışlarımdan biriyle;
Şu anın tadını çıkarmak için ben olmamam gerekiyor belki de.
Ben olmasam özgür olurdum. O olsam veyahut sen, kendimden kaçabilseydim eğer daha mutlu olurdum.Ne yazık. Kendimden kaçamıyorum.
Aramızdaki görünmez duvar
Nasıl da kilometrelerce kalın
Yüzündeki ifadesiz bakış
üzüyor
Sonları hatırlattığından gün batımlarını sevmiyorum. İroniktir ki pencerem sadece bunu gösterir bana.
Başları ve sonları sevmem.
Geceleri sevdiğimi düşünürdüm. Bazı geceler kendimden, rafine hapishanemden kaçabildiğimi sanırdım belki de. Kendimi kandırdığımı anladım. Yine de hala aynı fikirdeyim:
Dünyanın en güzel yeri benim olmadığım yerdir.
Japonya'dan sonra en çok deprem benim zihnimde olur.
Gündüzleri yağmuru ve yavru kedileri sevdiğimi hatırlıyorum puslu puslu.
Ruhum paslandı.
var bu arada hatırlayan
YanıtlaSil