Yağmur yağıyor gözlerinden
Rüzgar uçuşuyor kısa saçlarına değerek
Kırmızı yapraklar dökülür gibi dökülüyor kelimeleri
Kırmızı dudakları arasından
Sonra kapanıyor içine,
Buz gibi duruyor karşımda.
Hiçbir kış bu kadar üşütmemişti beni.
O soğuğu ya da sıcağı sevmezdi bilirim.
O üşüdükten sonra ısınma hissini severdi.
Mutlu sonları olan filmler gibi.
Mutlu sonlar sadece kurgulanmış hayatlarda olur, bilirdi.
Bahar tenine teğet geçti lakin yağmurları değil
Neden ağladığını hiç öğrenemedim.
Gözleri kahveydi, ağlarken de kahveydi, gülerken de kahveydi.
Kahve rengi dönek bir renk değil hislerle ya da giysilerle değişen.
Bir kahve rengi, bir kahvenin kırk yıllık hatrı varmış onu öğretti.
Köprücük kemikleri açıkta kaldı
İnce uzun boynu gözler önündeydi.
Bir şeyler yazası olmaz zaten yazları.
Yaz ona hiç gelmedi.
zaten o da yazı pek sevmezdi.
"Sonbahar bakışlı kızın dudaklarından döküldü kırmızı kırmızı, çaresizliğimiz."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder